28 Mayıs 2012 Pazartesi

CARDASSIANLAR


Cardassianlar Uzay Yolu serisindeki dünya dışı insansı türlerden birisidir. İlk defa 1991 yılında izleyici karşısına çıkmıştır. Alfa Oktant’ında bulunan Cardassia Prime gezegenin halkıdır. Cardassianlar gezegenler arası Cardassian Birliği İmparatorluğu’ndaki baskın ırktır ve birliğe bağlı diğer ırklara hükmetmektedirler. İlerleyen bölümlerde Dominion Savaşı’nda Dominionlarla ittifak kurarak anahtar bir rol üstlenmişlerdir.



Derileri haki yada gri, saçları ise siyah yada koyu kahve renklidir. Göz renkleri genelde koyu kahvedir. Bazı istisna olanlarında mavi göze de rastlanmaktadır. Dişilerinde enseden şakaklara  kadar mavi benekler vardır. Diğer Uzay Yolu ırkları ile karşılaştırıldığında Cardassianlar daha ılıman iklimleri tercih etmektedirler.

Cardassianlar oldukça geniş bir yelpazede beslenmektedirler.
  • Sabahları bardakta sıcak balık çorbası içerler.
  • Kanar adında bir alkollü içkileri vardır.
  • Tatlı olarak Larish turtası yerler.
  • Pek çok popüler yemeklerinde taspar yumurtası kullanırlar.


Cardassianlar muhtemelen evrendeki en uzun ömürlü ırktır.



Cardassianlar’ın anavatanı olan Cardassia Prime (kısaca Cardassia olarak bilinmektedir) kendi sisteminde yedinci sınıf M tipi bir gezegendir. İklimi ılımandır. Yüzeyde hayvan ve bitki çeşitliliği yüksektir.

Cardassianlar doğada yırtıcı olarak bilinirler. Kurtlar gibi sosyal ortamlarda baskın olma eğilimindedirler. Toplumlarında cinsiyete dayalı bir ayrım yoktur. Kadın ve erkek eşittir. Diğer taraftan belirli profesyonel alanlarda belirli cinsiyetlerin ağırlıklı olduğu da bilinmektedir.

Cardassia’daki eğitim sistemi oktant içinde efsane olmuştur. Cardassian çocukları daha çok küçük yaşlarda fotoğrafik hafıza konusunda eğitim almaktadırlar. Böylece inanılmaz miktarda bilgiyi hafızalarında tutabilmektedirler. Diğer taraftan eğitimde zihinsel disipline de çok önem verilmektedir. Öyle ki Vulcan zihin okuma yöntemleri Cardassianlar üzerinde işlememektedir.

Cardassianlar genelde kurnaz ve şüphecidirler. Bir savaşta Cardassianlar hakkında konuşan bir Klingon şöyle demiştir “Cardassianların bir plan içinde bir planları ve o planın içinde de başka bir planları vardır ki o planın sonu da bir tuzağa çıkar”.

Cardassianlar ailelerine bağlılıkları ile bilinen bir ırktır. Bu toplumda ilerleyen yaş bilgelik ve güç kaynağı olarak görülmektedir.

Obsidian Order

Obsidan Order, Cardassian istihbarat örgütüdür. Galaksideki en etkili ve gaddar örgütlerden birisidir. Öyle ki Romulan istihbarat servisi Tal Shiar’dan bile. Söylenenlere göre Cardassianlar örgütün onay vermediği yemeği bile yiyememektedirler. Hatta pek çok kayıp Cardassian’ın da bu örgüt tarafından ortadan kaldırıldığı düşünülmektedir. Obsidan Order ajan eğitim programı da çok gelişmiş bir sistemdir. Söylenene göre eğitim sonunda yetiştirilen ajanlar yakalansalar dahi hiçbir sorgu yöntemi ile konuşturulamamaktadır.

Örgüt sıklıkla ordu ile karşı karşıya gelmektedir. Çünkü en yüksek rütbeli subaylar dahi örgütün sorgulamasına karşı korumasızdı.



2371 yılında Dominion tehdidine rağmen halinden memnun görünen Ordu Başkanlığı’na karşı, Tain liderliğinde Obsidan Order ve Romulan karşılığı olan Tal Shiar; Dominion’u imha etmek üzere birleştiler. Buna bağlı olarak örgüt savaş gemilerini Ordu Başkanlığı’nın haberi olmaksızın yasa dışı yollarla toplayarak bölgeye yığmaya başladı. (Cardassianların 2 sınıf gemisi vardır. Bunlar Keldon ve Galor sınıflarıdır. Bu gemilerinin çok kuvvetli olmadıkları, Yıldız Filosu gemilerinden oldukça zayıf oldukları bilinmektedir) Yasaya göre örgütün orduya ait hiçbir silahı kullanmasına izin verilmemekteydi. Böylece Romulan ve Cardassian savaş gemilerinden oluşan bir filo Dominionların Gamma Oktantı’nda bulunan bölgelerinin tam kalbine sokuldu. Fakat Dominionlar durumu taraf değiştiren bir Romulan subayından öğrendiler. Bunun üzerine bir tuzak kurarak pusuya yattılar. Dominion gezegenini bombalayan filo olayı bitirdiğini düşünürken birden yakın bir nebulanın içerisinde saklanan 150 Jem’Hadar avcı Dominion gemisi filoya saldırdı. Büyük bölümünü imha etti. Saldırganlardan pek azı hayatta kaldılar. Onlar da hayatlarını esir olarak tamamladılar. Bunlardan birisi de Tain’di. Esir düştükten sonra 2 sene daha yaşadı ve öldü.

Ordusunun ve istihbarat servisinin büyük bölümünü kaybeden Cardassianlar savunmasız kaldılar. Bu da Klingon ve Dominionlar tarafından istila edilmelerine sebep oldu. Bu olayın ardından Cardassian İstihbarat Bürosu adı altında daha zayıf bir örgüt kuruldu.
Cardassian Ordusunda Rütbeler

Gorr: Cardassian ordusundaki en düşük rütbedir.
Garresh: Bir çeşit astsubay rütbesidir
Gil: Teğmene denk rütbedir.
Glinn: Yüzbaşıya denk rütbedir.
Dalin: Binbaşıya denk olan rütbedir.
Dal: Yarbaya denk olan rütbedir.
Gul: Albaya denk olan rütbedir.
Jagul: Tuğamirale denk olan rütbedir.
Legate: Cardassian ordusundaki en yüksek amiral rütbesidir. Bu rütbedeki kişinin hem askeri hem de bürokratik görevleri vardır.

Tarihçe
Dominion Üyeliği Öncesi

Cardassia’nın geçmişinde halkının barışçıl ve ruhani bir toplum olduğu bilinmektedir. Gelişmeye başladıktan sonra Alfa Oktantı’nda toplayabildikleri tüm sanat eserlerini toplamaya başladılar. Böylece dışarıya refah ve kültür toplumu oldukları mesajını yaydılar. Fakat Cardassia’nın doğal kaynak rezervleri çok kısıtlıydı. Bu sebeple ilerleyen süreçte bir darboğaza düştüler ve ellerinde ne varsa satmak zorunda kaldılar. Bunun hemen ardından askeri bir diktatörlük yönetimi ele aldı. Derhal savaş gemileri inşa ederek çevrelerindeki gezegenleri istila ederek kolonileştirmeye başladılar.

Yıldız Filosu ve Cardassianlar arasındaki ilk temasın ne zaman olduğu bilinmemekle beraber 22. Yüzyılın ortalarında olduğu düşünülmektedir. 2347 yılına gelindiğinde Cardassianlar, Federasyon bölgelerine doğru genişlemeye çalıştılar fakat bu Kaptan Edward Jellico tarafından önlendi. İki taraf arasında ordudan arındırılmış bir tampon bölge kuruldu. Bu durum Cardassianlara Federasyon’a ait eski bir takım kolonileri yönetme hakkı verdi ve oradaki koloni halkları bu duruma isyan ettiler. Bu isyan hareketinin adı Maquis’tir.

2372 yılına gelindiğinde ise yukarıda da belirtildiği üzere Klingon ve Dominion Birliği tarafından Cardassia işgal edildi ve Dominion Birliği’ne dahil oldu.

Dominion Birliği Zamanı

Ekim 2372 ve Ocak 2373 dönemi arasında Dominionların Cardassia’yı ele geçirmeleri hem Federasyonu hem de pek çok Cardassian’ı şoka uğrattı. Olaydan sonra 5 gün içerisinde Voyager’daki hariç (çünkü o esnada Delta Oktantı’nda kaybolmuştu) tüm Maquis hareketi Dominionlar tarafından bastırıldı.

Bu süreçte Dominion Birliği ile Gul Damar liderliğinde hareket eden Cardassianlar, galakside daha önce Klingon ve Federasyon idaresinde bulunan epeyce yeri işgal etmişlerdi.


Dominion Birliğine İsyan

Damar, Cardassianların Dominion Birliği’ne katılarak güçlerini arttırmış olmalarına rağmen kendi gezegenlerinin bile kontrolünün ellerinde olmamasından ve Dominion yetkilileri Weyoun ve Kuruculara hesap vermekten dolayı pek mutlu değildi. Bu zaman zarfında Damar alkolik olmuştu. Damar nihayetinde bir isyan tertip etti fakat bir adamının ihanetine uğradı. Bunu yapan kişi Broca adında biriydi ve sonradan Cardassia’nın kukla lideri olarak atandı. Damar ise canını kurtararak gizlenmeye başladı.

İsyan önceleri Damar komutasındaki az sayıda askerle başladı. Fakat ilerleyen süreçte Federasyon, Klingon ve Romulan ittifakını da arkasında bulan Damar daha büyük bir isyan başlattı. Cardassia vatandaşları bombalı suikastlere başladılar ve buna karşılık Dominionlar Lakarian adındaki şehri içindeki tüm sivil Cardassianlarla beraber imha etti. Milyonlarca erkek, kadın ve çocuk öldü. Bunun üzerine Dominion bünyesindeki pek çok Cardassian gemisi taraf değiştirdi ve Dominion savunma hattını yardılar. Bunun üzerine Dominion kumanda merkezinden tüm Cardassia gezegeninin imha emri verildi.

Cardassian filosunun da desteği ile ittifak güçleri Dominion kumanda merkezine saldırdılar ve Dominionlar teslim olmak zorunda kaldılar. Bu Dominion Savaşı’nın sonu oldu.

Savaşın sonunda en büyük zararı Cardassianlar gördü. 800 milyon Cardassialı öldü. Gezegen yüzeyinde hasar inanılmazdı. Savaştan önce gezegen nüfusunun 7 milyar olduğu tahmin edilmektedir.

http://en.wikipedia.org/wiki/Cardassian adresinden http://tantalosmaket.blogspot.com' da yayınlanmak üzere tercüme edilmiştir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

ANDORIANLAR


Andorianlar Uzay Yolu evreninde yaşayan insansı bir ırktır. D. C. Fontana tarafından tarafından yaratılmışlardır.  Andoria’nın buzul Class M uydusunun yerlileridir. Bu uydunun yörüngesi mavidir ve gazlardan oluşan bir hare ile çevrelenmiştir. Mavi bir derileri, antenleri ve beyaz saçları vardır. Derilerinin mavi olmasının sebebi kanlarının da mavi olmasıdır. Antenleri kesilirse birkaç ay içerisinde tekrar çıkabilmektedir. Antenlerin temel görevi dengeyi sağlamaktır. Bunun yanında beden dilinde de aktif olarak kullanmaktadırlar. İlk kez 1968 yılında dizide göründüler.

Andorianlar iki alt türden oluşur. Birincisi ırkın genelini oluşturan yukarıda özellikleri sayılan gruptur. İkincisi  ise Aenar denen kör bir ırktır. Bunların telepatik ve telemetrik becerileri vardır ve antenlerini telepatik alıcılar olarak kullanırlar.

Gezegenlerinde yazın sıcaklık -28 derece civarında gerçekleştiğinden oldukça buzul bir iklim hüküm sürmektedir.

Kültür

Andorian birası mavi renkli ve alkollü bir içecektir. Genel olarak Andorian blues denilen bir tarz müzik dinlerler.

Andorianlarda dört cinsiyet bulunmaktadır. Bunlar thaan ve chen (eril) ile shen ve zhen (dişil) olarak tanımlanmıştır. Andorian evliliği shelthreth olarak adlandırılmıştır ve evlilik için her dört cinsiyetin de katılımı gerekmektedir.




Andorianlar ırkçı bir topluluk olarak adlandırılabilirler. Başta insan ve Vulcan ırkları olmak üzere diğer ırklardan pek hoşlanmaz ve güvenmezler. İnsanları aşağılamak için “pembe derili” demektedirler.

Tarihçe

İlk Andorian su üstü gemisi buz kırıcı Kumari gemisidir. Yüzyıllar sonra bu isim Andorian İmparatorluk Muhafızlarının bayrak gemisine bir saygı ifadesi olarak verilmiştir.

Andorianların Vulcanlar ile ilk karşılaşmaları umut vericiydi. Fakat ilişkiler zaman içerisinde bozuldu. İki ırk arasında 2060-2068 yılları arasında toprak hakimiyetleri hakkında müzakereler oldu.

2104 yılında Andorianlar Aenarlar ile irtibata geçerek onların mitolojik ayrıcalıklarını ortadan kaldırmaya çalıştılar.

Andoria Vulcan ile 2100’lerde Weytahn dedikleri (Vulcanlılar ise bu gezegene Paan Mokar adını vermişlerdi) gezegen yüzünden bir sürtüşme yaşadılar ve soğuk savaş başladı.

2151 yılında Andorian İmparatorluk Muhafızları P’Jem gezegenindeki manastırda bir Vulcan casus istasyonu buldular.

2153 yılında İmparatorluk Muhafızları Delphic Expanse bölgesine bir Xindi silahı ele geçirmek üzere bir gemi gönderdi. Bu silahı Vulcanlara karşı kullanmayı planlıyorlardı. Ertesi yıl ise Andorian kumandanı Shran dünyaya Xindi tehdidinin bertaraf edilmesinde yardımcı oldu.

2161 yılına gelindiğinde Andorianlar ile Vulcanlar aralarındaki farklılıkları bir kenara bırakarak Tellaritler ve insanlarla birlikte Birleşik Gezegenler Federasyonunu kurdular. Bu arada 2169-2175 yılları arasında Kaptan Jonathan Archer Andoria büyükelçisi olarak görev yaptı.
2260 yılında Cordian gezegeni ile ilgili Babil Konferansı’nda Andorianları büyükelçi Shras temsil etti.

2270’li yıllara gelindiğinde Atılgan’da birkaç Andorian personel göreve başladı. 2291 yılında ise oldukça ihtişamlı bir Andorian tablosu Atılgan-A’nın konferans salonunu süslemektedir.

2371 yılında gerontoloji doktoru olan Andoria’lı Ghee P’trell Carrington ödülüne layık görüldü.


http://en.wikipedia.org/wiki/Andorian adresinden http://tantalosmaket.blogspot.com için tercüme edilmiştir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.




KLİNGONLAR


Klingonlar Uzay Yolu evreninde yaşayan savaşçı bir ırktır. Başlangıçta Birleşik Gezegenler Federasyonu’na düşman olsalar da ilerleyen bölümlerde müttefik olmuşlardır. Bu şekilde federasyonla birlikte Romulanlara ve Dominionlara karşı beraber savaşmışlardır.

Gene L. Coon tarafından yaratılan Klingonlar koyu tenli hümanoid formlar olarak tasvir edilmişlerdir. Klingon ismi ise Coon’un daha önceden polis departmanında mesai arkadaşı olan Wilbur Clingan’ın soyadına ithafen seçilmiştir. Bazı kişilere göre Soğuk Savaş dönemi Rusya’sını yansıtan bir imparatorluktur fakat Gene Roddenberry bu ikisi arasında herhangi bir politik paralellik olmadığını söylemiştir.  Süreç içerisinde yapısal olarak görünüşlerinde bir takım oynamalar yapılan Klingonlar bilahare karakteristik olarak da daha erdemli olarak yansıtılmışlardır.

Yine bu süreçte Marc Okrand tarafından Klingonlar için aktçr James Doohan’nın (Scotty) tavsiyesi  ile yapay bir dil de üretilmiştir. Bu dil için bir sözlük ve gramer kitabı da basılmıştır. Guiness Rekorlar Kitabı’na göre Klingon dili gelmiş geçmiş en popüler yapay dildir. Klingon dili detaylı sözlük ve gramer: http://fanatiq.ru/myimages/redquest/Eclipse/1/The_Klingon_Dictionary.pdf



İlk iki sezon boyunca hiç Klingon gemisi görülmemesi sıklıkça eleştirilmiştir. Bunun sebebinin ise tasarımcı Matt Jefferies’in bir gemi tasarlamak için bütçe bulamaması olduğu anlaşılmıştır.

Klingon kültürü Zulu, Viking ve muhtelif Amerikan yerlisi ulusların bir karması olarak savaşçı bir ırk şeklinde tasarlanmıştır. Başlangıçta her ne kadar totaliter rejimli bir ulus olarak ortaya çıktılarsa da ilerleyen süreçte yeni jenerasyon Klingonlar Bushido prensiplerine yakın bir duruş sergilediler. Yine bu süreç içerisinde başlangıçta cani bir ulus olarak resmedilen Klingonlar kahraman bir ulusa dönüşmüşlerdir.

Klingon Kültürü

Klingonlar katı bir şeref kanuna bağlıdırlar ve Japon Feodal adetlerine yakın bir yaklaşım içerisindedirler. Savaşçı bir toplumdur. Savaşlarda sakat kalmaları veya esir düşmeleri durumunda öyle yaşamaktansa intihar etmeyi tercih etmektedirler. Bu kültürde ölüm bir yas değil kutlama olarak tasvir edilmektedir.



Klingonlar ruhani kişilikleri olan canlılar olarak tasvir edilmektedirler.  Efsanelere göre Klingonlar kendi tanrılarını öldürmüşlerdir. Cennet Sto-Vo-Kor olarak isimlendirilmiştir ve buraya gidenler zafer ve şölene ebediyen nail olmaktadırlar. Cehennem ise Gre’Thor olarak isimlendirilmiştir ve buraya gidenler ebediyen işkence göreceklerdir. Savaşta ölmeyenler Sto-Vo-Kor’a gidemeyebilirler. Dünya sonrası yaşama inanmakla beraber Klingonlar’ın bir cenaze ritüelleri yoktur.



Klingon ruhani lideri ve ilk imparatoru Kahles bir Mesih olarak kabul edilmektedir ve şeref kurallarını ilk ortaya koyan kişidir. Onun efsanevi silahı olan “Kahles’in Kılıcı” aynı zamanda ruhani bir silahtır ve “Kutsal Kâse”ye benzer özellik ve önemde tasvir edilmiştir.
Klingonlar tutkulu birer opera hayranıdır.

Klingon Savaş Gemileri

Klingonlar savaşçı bir ırk olarak betimlendiklerinden savaş gemileri de oldukça iyi silahlanmış araçlar olarak tasarlanmışlardır. Pek çok gemilerinde Cloaking teknolojisi vardır ve böylece gemiyi görünmez hale getirebilirler.



Klingon Gezegeni

Qo'noS (Kronos olarak telafuz edilmektedir) Klingonların ana gezegenidir. Yörüngesi dışından bakıldığında yeşil olarak görünmektedir. Oldukça büyük bir okyanusa sahiptir ve bu durum oldukça fazla mevsimsel değişiklik yaşanmasına sebep olmaktadır.

http://en.wikipedia.org/wiki/Klingon adresinden http://tantalosmaket.blogspot.com adresinde yayınlanmak üzere tercüme edilmiştir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

TELLARİTLER


Tellaritler Uzay Yolu serisinde Tellar gezegeninde yaşayan kurgulanmış bir ırktır.

Tellaritler 20. Yüzyıldan beri warp teknolojisine sahiptirler. Fakat insanlarla sadece 21 Mart 2153 yılında Yıldız Filosu gemisi Atılgan NX-01 vasıtası ile kontak kurmuşlardır.  Her ne kadar bu karşılaşma çok dostça olmasa da ilerleyen süreçte ilişkiler artarak gelişmiştir ve sonunda Tellaritler de 2161 yılında Birleşik Gezegenler Federasyonu’nun kurucu üyeleri arasında yer almışlardır.

2267 yılında Coridan isimli zengin kaynakları olan bir gezegenin kaderinin belirleneceği konferansta Tellarit delegasyonunun başkanı olan Gav, konu hakkında Tellaritlere söz hakkı tanımamak için çaba sarf eden diğer delegelere karşı oldukça ateşli bir mukavemet göstermiştir.

Kültür

Tellaritler muhalif yönü oldukça kuvvetli, tartışmacı bir ırk olarak betimlenmiştir. Terra Prime olayından sonra müzakere ve savaşlarla oldukça geniş bir ticaret ağı kurmuşlardır. Sert ve acımasız olmakla ünlenmiş olsalar da Tellaritler ticari ahlak konusunda oldukça katı kuralları ile bilinmektedirler.

Savaşta, yerel başarılara rağmen Klingonların “Deep Space Nine” aracı onları kolay bir av olarak gördü. 2373 boyunca süren Klingon-Federasyon sorununda bir Klingon kaptanı  Tellarit dümencisini vurduktan sonra “Domuzun ancak silahını kaldıracak kadar vakti oldu” diyerek aşağılamıştır.

Tellaritler konuşmada güçlü olmakla beraber tartışma kültürü gezegenlerinde bir nevi spor müsabakasıdır. Kibar konuşmayı ağır bir hakaret olarak kabul ederler. Bir Tellarit ile konuşurken iğneleyici ve kaba olmak tavsiye edilir. Tartışma yetenekleri sebebi ile Tellaritler çok iyi politikacılardır.  Çamur banyosu yapmayı çok severler.  Diğer taraftan her ne kadar davranışları benzese de domuzlara benzetilmek veya mukayese edilmek çok ağırlarına gitmektedir.



Teknoloji

2153 yılına gelindiğinde Tellaritlerin gemileri dünyalıların gemilerinden daha gelişmişti. Küçük mekikleri dahi warp 4 hızına ulaşabiliyordu. Babil Krizi ile ilgili bölümlerde büyükelçi Gral’ın dediklerine göre Tellarit teknolojisi Andorian teknolojisine göre çok az bir farkla daha gelişmiştir.



http://en.wikipedia.org/wiki/Tellarite adresinden http://tantalosmaket.blogspot.com adresinde yayınlanmak üzere tercüme edilmiştir. Kaynak göstermeden kullanılamaz.

ZEFRAM COCHRANE



Zefram Cochrane Uzay Yolu evrenindeki bir kurgu karakterdir. Yazar Gene L. Coon tarafından yaratılmıştır. İlk olarak 1967’de yayınlanan “Metamorphosis” (Metamorfoz) bölümünde Glenn Corbet tarafından canlandırılmıştır. Daha sonra 1996 yılında çekilen Star Trek: First Contact (Uzay Yolu: İlk Temas ) filminde ise James Cromwell tarafından oynanmıştır.
Cochrane, hikayeye göre warp hızına ulaşabilen ilk insandır. 2063 yılında gerçekleştirdiği deneyle Vulcanlar’ın dikkatini çeken ve uzay dışı canlılarla ilk teması sağlayan kişi kendisidir.



 Karakter Biyografisi

Cochrane 2030 yılında (yada roman haline getirilmiş olan İlk Temas filminin kitabına göre 2013) doğmuştur. İnsanoğlunun ilk warp hızına ulaşabilen aracı Phoenix’i Montana/Bozeman’da eski bir Titan II nükleer füzesini modifiye ederek icat etmiştir. Bu projeye para kazanmak için girmiş olsa da gelecekte hesabına yüklü miktarda övgü olarak dönüş almıştır.
Romana göre Cochrane’nin Warp araştırmaları, gizemli bir milyarderin finansal ve fikirsel desteği ile Eugenics Savaşı ve III. Dünya Savaşı arasında gerçekleşmiştir.

5 Nisan 2063’te Cochrane Steppenwolf grubunun Magic Carpet Ride şarkısı eşliğinde ilk warp uçuşunu gerçekleştirmiştir. Phoenix’in bu uçuşu Vulcan araştırma gemisi olan T’Plana Hath tarafından tespit edilmiş ve Phoenix’in kalkış yaptığı yerde Vulcanlar ve dünyalılar ile dostça bir şekilde ilk temas sağlanmıştır.



Cochrane’e ithaf edilen “Mükemmel bir insan olmayı deneme. İnsan olmayı dene. Ve bırak tarih kendi yargısına varsın” aforizmasının 2073 yılına dayandığı iddia edilmektedir. 22. Yüzyılın başlarında Cochrane dünyanın ilk Warp 5 kompleksinin başındaydı. Burada söylediği “Bu motor bizi daha önce hiçbir insanoğlunun ayak basmadığı yerlere götürecek” sözü serinin hemen her bölümünde giriş tiradında geçmektedir.

Phoenix’in kalkış yaptığı tesis daha sonra tarihi bir anıta çevrildi. 20 metrelik mermer bir heykel dikilerek Cochrane’nin geleceğe kahramanca uzanmasından bahsedildi. Cochrane’nin adı ölümünün ardından pek çok üniversiteye, şehre verildi ve evrende saygıyla anıldı. Örneğin Atılgan-E gemisinin Baş Mühendisi Geordi La Forge Zefram Cochrane Lisesi mezunudur.

Metamorphosis bölümüne göre Cochrane 2117 yılında Alpha Centauri’de kaybolmasının ardından ölü kabul edilmiştir. Fakat James T. Kirk, Leonard McCoy ve Spock Cochrane’i bir asteroitte buldular. Ayrılmadan önce Cochrane’in varlığınıdan haberleri olduğunu kimseye söylemeyeceklerine dair söz verdiler.



Paralel Evren
Paralel evrende Vulcanlar ile yaşanan barışçıl karşılaşmanın aksine Cochrane ve diğer insanlar Vulcanları öldürüp gemilerine el koymuşlardır. Daha sonrasında insanlar diğer gezegenleri işgal ederek cani Terran İmparatorluğu’na dahil etmişlerdir.


http://en.wikipedia.org/wiki/Zefram_Cochrane adresinden http://tantalosmaket.blogspot.com adresinde yayınlanmak üzere tercüme edilmiştir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

TERRA PRIME


İnsanlardan oluşan John Frederick Paxton liderliğindeki Terra Prime ismindeki dünya dışı ırklara düşman olan örgüt, dünya dışı canlıların dünyayı terk etmemesi durumunda Birleşik Gezegenler Federasyonu’nu Yıldız Filosu’nu Mars’ta bulunan meteorit dizinini kullanarak imha etmekle tehdit etmişti.  Bunun üzerine Atılgan’ın kaptanı Archer, Güvenlikten sorumlu Yüzbaşı Reed, Doktor Phlox ve Asteğmen Mayweather ile beraber bir mekikle meteorit dizinine Paxton’ı durdurmak üzere yola çıktılar.


Komplo

İkinci komutan T’Pol ve Komutan Tucker’ı rehin alan Paxton dünya dışı tüm canlıların 24 saat içinde güneş sistemini terk etmemesi halinde Yıldız Filosu kumanda merkezini imha edeceğini duyurdu. Bu uyarının üzerine Filo vakit kaybetmeden Kaptan Archer ve Atılgan’ı Mars’taki tehdidi ortadan kaldırmak üzere görevlendirdi.  Bu esnada T’Pol ve Tucker’dan klonlanmış bebeğin hastalığı ilerliyor ve zaman onun için de tükeniyordu.

Paxton’ın bu hareketi müttefik konferansında da oldukça yıkıcı bir etki yaratıyordu. İnsanoğlunun ayrımcı yönünü gören Andorianlar ve Vulcanlar müzakerelere devam etmek istemiyordu. Mars’ta ise bu sırada Paxton T’Pol ve Tucker’a bebeği görmeleri için izin vermiş fakat daha sonra Atılgan’ın mühendisini hedefleme sistemini tamir etmek için zorlamıştı. Mühendis başta işbirliğine direnmiş olsa da ikna olarak bu şekilde dünya üzerinde daha çok hayatı tehlikeye atmaktaydı. Bu esnada Atılgan mürettebatı ise tehlikeyi etkisiz hale getirmek üzere plan yapıyordu. Görünmeden bölgeye inmenin en doğru yolunun bir kuyruklu yıldızın arkasına saklanan küçük bir mekik olacağına karar verdiler.



Mars yolunda mekiğin navigasyon sistemleri bozuldu ve bu durum neredeyse bir kazaya sebep olacaktı. Nihayetinde arıza giderildi ve ekip Paxton’ın üssüne sızdı. Archer, Paxton ile control odasında karşılaştı fakat Paxton gövdede bir yarık açtı ve içerideki hava kaçarken ateşleme sistemini hedefe kilitledi. Şans eseri Tucker hedefi daha önceden değiştirmişti ve bu sayede yapılan ateşleme düşük bir etki ile Golden Gate Köprüsü civarında denizi vurdu.

Krizin sona ermesi ile T’Pol ve Tucker’ın Elizabeth adını verdikleri bebekleri Phlox’a kurtarması için emanet edildi fakat onu hayatta tutabilmek için yapılabilecek bir şey kalmamıştı. Olay dünya ve diğer gezegenler arasındaki potansiyel ittifaka darbe vurmuşsa da Kaptan Archer’ın kongrede yaptığı ve durumun tekrar etmeyeceğini garanti ettiği etkileyici konuşma sayesinde delegeler ikna oldular.



http://en.wikipedia.org/wiki/Terra_Prime_(Enterprise_episode) adresinden http://tantalosmaket.blogspot.com adresinde yayınlanmak üzere tercüme edilmiştir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

24 Mayıs 2012 Perşembe

BİRLEŞİK GEZEGENLER FEDERASYONU


Kuruluş : 2161
Başkentler: Paris, Fransa (idari, yargı)/ San Francisco, Amerika Birleşik Devletleri (yasama,ordu)
Resmi diller
*İngilizce
*Fransızca
*Muhtelif insan ırkı dilleri
*120 civarında insan dışı ırk dili
*Para birimi: Federation credit
Bayrak:














Kısaca Federasyon olarak bilinen Birleşik Gezegenler Federasyonu, Uzay Yolu TV ve sinema serilerinde geçen gezegenler arası hayali bir cumhuriyet tasviridir.  Seride Federasyon yıldızlararası federal bir yapıyı temsil etmektedir. 150’den fazla üye gezegen ve 8.000 civarında koloniyi kapsamaktadır. Post-kapitalist liberal ve anayasal bir cumhuriyettir.Aynı zamanda ütopik bir topluluk olarak da tanımlanmaktadır. Federasyon evrensel olarak özgürlük, eşitlik, adalet, barış ve işbirliği fikirlerini benimsemiş bir yapıdır. Kurumun kendi bilimsel ve askeri gücü bulunmaktadır. Bu güç Yıldız Filosu olarak anılmaktadır. Bu görevleri dışında filo sınır güvenliği, diplomatik elçilik gibi bir takım görevleri de üstlenmektedir.

Federasyon Konseyi’nin yasama birimi ABD’de Presidio San Francisco’da bulunmaktadır. Başkan ise Fransa’da Paris Palais de la Concorde’de bulunmaktadır. Aynı zamanda Federasyon’un en önemli kurumlarından olan yargı birimi de Paris’te bulunmaktadır. Yıldız Filosu ise ABD Fort Baker’da bulunmaktadır.


Federasyon’un galakside bulunan Klingon İmparatorluğu, Romulan Yıldız İmparatorluğu, Cardassian Birliği,Borglar ve Dominionlar ile askeri husumeti bulunmaktadır.

Konsept
Federasyon ilk olarak 1967 yılında çekilen “A Taste of Armageddon” bölümünde karşımıza çıkmaktadır. Uzay Yolu serisinin yaratıcısı Gene Roddenberry, Federasyon’u Birleşmiş Milletlerin daha ideal ve optimistik bir hali olarak tasvir ettiğini söylemiştir. Bazı bölümlerde ise “Soğuk Savaş” esintileri görülmüş ve Klingonların Sovyetler Birliği, Federasyonun ise ABD gibi tasvir edildiği düşünülmüştür.

 Tasvir
Uzay Yolu: Atılgan serisinde Dünya Başbakanı Nathan Samuels Gezegenler Koalisyonu’nu temsilen Vulcanları, Andorianları, Tellariteleri ve diğer ırkları bu koalisyona katılmak üzere davet etmiştir. Bununla birlikte Koalisyon’un yapısı dünya içindeki diğer ırklara nefret besleyen kitleyi provoke etti. Irkçıların toplandığı örgüt olan Terra Prime lideri John Frederick Paxton dünyada ırkçılığı kışkırttı ve bu durumdan ötürü pek çok dünya dışı ırk koalisyon fikrinden soğudu. Buna rağmen Kaptan Jonathan Archer’ın birleşik gezegenler fikri hakkındaki konuşması diğer ırkları ikna etti ve 6 yıl sonra 2161 yılında Birleşik Gezegenler Federasyonu kuruldu.

Federasyon anayasası olarak kabul edilen Birleşik Gezegenler Federasyonu Anlaşması 9 Ekim 2161 tarihinde imzalandı. Temel olarak bu anlaşmada Birleşmiş Milletler Sözleşmesinden ve benzeri diğer anlaşmalardan etkilenilmiştir. En önemli prensip ise “Temel Yönerge” olarak bilinen Yıldız Filosu ile ilgili düzenlemedir. Bu düzenleme ile gelişmemiş ırklara karşı her türlü silahlı müdahale yasaklanmıştır. Diğer taraftan bu kurala federasyon pratikte işine geldiği gibi uymuştur. Diğer düzenlemelerle ilgili olarak incelendiğinde ise anayasa temel olarak batılı anayasa prensiplerini benimsemiş görünmektedir.

Federasyon’un kendi istihbarat servisi de bulunmaktadır. Section 31 adı verilen örgüt CIA’ye oldukça benzemektedir. Romulan İmparatorluğu’nda ise bu görevi üstlenen Tal Shiar örgütü bulunmaktadır.

Federasyona katılmak isteyen gezegenlerin tekliflerini oldukça titiz bir şekilde incelemektedir. Kasta dayalı toplumsal yapılanma yasaktır. Sistematik işkence, genetiği ile oynanmış askerler, uzun tutukluluk süresi gibi konular herhangi bir aday için kabul edilebilir değildir ve yasaktır.

21. Yüzyıl

Dünyada III. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin ardından bilim adamı Zefram Cochrane dünyanın ilk warp hızına çıkabilen aracı olan Phoenix’i icat etti. İlk uçuşunu da 5 Nisan 2063’te gerçekleştirdi. Bu uçuş solar sistemin hemen dışında bilimsel araştırma yapan bir Vulcan gemisinin dikkatini çekti.O ana kadar Vulcan’lar dünyanın dikkate değer bir yer olmadığı görüşündeydiler. Bunun üzerine Vulcanlar Zefram Cochrane ve Montana/Bozeman ahalisi ile ilk teması sağladılar. Bu temas dünyanın ilk defa yıldızlararası bir toplumla karşılaşması ve Birleşik Gezegenler Federasyonu’nun kurulmasına giden ilk adımdı.

22 ve 23. Yüzyıllar

2119 yılına gelindiğinde Zefram Cochrane dünyada Warp 5 Kompleksini kurdu. Amacı gelmiş geçmiş en hızlı insan yapımı uzay aracını icat etmekti. Bu projenin sonunda Atılgan NX-01 aracı inşa edildi. Bu, dünyanın ilk derin uzay araştırma aracıydı. 2150 yılına gelindiğinde Dünya Hükümeti olan Birleşik Dünya kuruldu. Bu hükümet yeryüzündeki tüm devletleri kapsamaktaydı.

Birleşik Gezegenler Federasyonu’nun kurulmasına her ne kadar bireysel olarak kimse emek vermediysede araştırma gemisi Enterprise NX-01 baş katalizördü. Kaptan Jonathan Archer kumandasında Vulcan, Andorian ve Tellarite toplulukları ile iletişim sağlayan gemi Alfa Oktant’ında bir işbirliği sinerjisi yarattı. Bunun sonucunda Gezegenler Koalisyonu kuruldu ve temel amacı yabancı ırklara karşı olumsuz bir tutum takınan Terra Prime örgütüne karşı durmaktı. Federasyon ise 2150’lerin sonunda yaşanan Dünya-Romulan Savaşı’nın ardından 2161 yılında diğer gezegenlerin de yıldızlararası terörü durdurmak için bir araya gelmeleri ile kuruldu. Kaptan Archer da Birleşik Gezegenler Federasyonu Anlaşması’nı imzalayanlar arasındaydı. Anlaşma günü yaptığı tarihi konuşma 200 yıl sonra bile hala araştırmalara konu olmaktadır. Kaptan Archer bilahare Andoria elçiliği ve 2184-2192 yılları arasında da Federasyon Başkanlığı yapmıştır.

2223 yılında Federasyon ile Klingon İmparatorluğu arasındaki ipler gerildi. 2267 yılında taraflar arasında Organian Barış Anlaşması imzalandı ve bu görünüşte temel ayrılıkları çözdü. Fakat bu anlaşmanın ardından iki yıldızlararası güç arasında soğuk savaş başladı.  2293 yılına gelindiğinde Klingon gezegeninin uydusu olan Praxis’in imha edilmesi üzerine Klingonlar barış yeniden barış istediler ve bu barış göreceli olarak 7 yüzyıl kadar sürdü. 

24. Yüzyılın Başları

2311 yılına gelindiğinde Tomed vakası yaşandı ve Federasyona bağlı binlerce siville beraber filo personeli de Romulanlar tarafından öldürüldü. Konu Algeron Anlaşması ile tarafsız bölgelerin yeniden tanımlanması sonucunda çözüldü.

2344 yılına gelindiğinde Romulanlar Narendra III’te bulunan Klingon karakoluna bir baskın düzenlediler. Beklenmedik şekilde Kaptan Rachel Garret komutasındaki Atılgan-C’nin bölgede olması ve Klingon savunma güçlerine desteğe gelmesi şaşırtıcı olmuştur. Bu gemi bu savaşta tamamen imha edilmiştir. Bu olayla birlikte Klingonlar ve Federasyon arasında işbirliğinin de temelleri atılmıştır.
2340 ve 2350 yılları arasındaki araştırma ve genişleme sonucunda Federasyon Talarian,Sheilak ve Cardassianlar ile sürtüşmeler yaşadı.

Cardassian Savaşı

Federasyonun Cardassian ırkı ile karşılaşması beraberinde sorunlar da getirdi. Bunlardan ilki 2370 yılında Setlik III’te Federasyona bağlı sivillerin katledilmeleriydi. 2370 yılında bir ateşkes imzalandı ve askerden arındırılmış bölge oluşturuldu. Bu sebeple Cardassian ve Federasyon kolonileri kendilerini birbirlerinin arazilerinde buldular. Bu kolonilerin taşınması için bir anlaşmaya varıldı. Fakat bazı Federasyon kolonileri buna karşı çıktı ve Cardassianlara karşı Maquis adında bir asi hareketi oluşturdular.

24. Yüzyılın Ortaları

2365 yılında Federasyon Borg İttifakı ile ilk resmi temaslara başladı. Bu ittifak Kurt 359 Savaşında Federasyon için ciddi bir tehdit oluşturmuştu. Yine bu dönemin önemli olaylarından biri de Klingon İç Savaşı’dır.

2363’ten 2371’e kadar geçen süreçte Atılgan-D Federasyon’un bayrak gemisi olarak hizmet vermiştir.

2371-2378 yılları arası; Kaşif NCC-74656 gemisi Delta Oktantı’nda kaybolmuştur.

2373-2375 yılları arası; Federasyon Dominion Savaşı’na katılmıştır. Bu savaşta Federasyon, Dominion, Breen ve Cardassianlara karşı Romulan ve Klingonlarla olan sorunları bir kenara bırakmış ve müttefik olmuştur.Savaş esnasında bazı Cardassianlar taraf değiştirmişlerdir. Sonuçta çok sayıda kayıp veren iki taraftan Federasyon/Klingon/Romulan ittifakı galip gelmiştir.

2379 yılında Shinzon adındaki Reman Preatörü Romulan İmparatorluğu’nun kontrolünü eline aldı. Kendisine karşı yapılan darbe Atılgan-E ve Romulan Filosu’nun birlikte hareketi ile bertaraf edildi. Bu olay Romulanlar ve Federasyon arasındaki ilişkileri güçlendirdi fakat Shinzon’un öldürülmesini engelleyemedi.

Ekonomi

Federasyon genel olarak ekonomik bir ütopya şeklinde tasvir edilmiştir. Bireyler maddi beklentiden çok daha iyi hayat için çalışmaktadırlar. Muhtemelen latinium ve Federation Credit para birimi yıldızlararası ticarette değişim aracı olarak kullanılmaktadır ve geçerli değişim birimleridir.
Diğer taraftan muhtemelen 23. Yüzyılda federasyon artık para kullanmamaktadır. Bunu Kirk ve Picard’ın arasında geçen konuşmadan tahmin ediyoruz.
Federation Credit para birimini anlamak adına Spock’un bir Yıldız Filosu subayı yetiştirmek için 122.000 Federation Credit harcandığını hesaplamasını baz alabiliriz.


Kaynak: http://en.wikipedia.org/wiki/United_Federation_of_Planets adresinden http://tantalosmaket.blogspot.com' da yayınlanmak üzere tercüme edilmiştir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.