Makalenin Künyesi:
Retailer Corporate Social Responsibility Is Relevant to
Consumer Behavior
Hanna Schramm-Klein, Joachim Zentes, Sascha Steinmann,
Bernhard Swoboda, and Dirk Morschett
Business & Society XX(X) 1–26, 2013, DOI:
10.1177/0007650313501844
GİRİŞ
Kurumsal sosyal sorumluluk kavramı bütün sanayi kolları ile
ilişkilendirilebilecek ve ABD’de popüler olan Zincir Mağaza Çağı isimli yayında
ismi belirtilmeyen bir perakendeci sürdürülebilirliği “çağımızı tanımlayan
kavram” olarak nitelendirmiştir.
Son zamanlarda kurumsal sosyal sorumluluk kavramı; ahlaki
imalat, kurumsal filantropi, amaca yönelik pazarlama, işe alımda sosyal
sorumluluk vb formlarında uygulanmıştır.
Çalışmanın amacı, kurumsal sosyal sorumluluk uygulamalarının
işletmelerin karlılıklarına katkısı olup olmadığını ortaya koyabilmektir.
Tüketiciler sosyal sorumluluk uygulamalarını algılarken;
sadece perakendecinin kendisinin değil, aynı zamanda işletmenin birlikte iş
yaptığı tedarikçilerin, çalışanların vb da kurumsal sosyal sorumluğunu dikkate
alırlar.
LİTERATÜR
Kurumsal sosyal sorumluluk ile ilgili literatürde oldukça
fazla çalışma vardır fakat üzerinde uzlaşılmış tek bir tanıma rastlamak güçtür.
Schuler ve Cording’e göre kurumsal sosyal sorumluluk “bir
işletme tarafından gönüllü olarak uygulanan ve üçüncü üzerinde sosyal etkileri
olan bir faaliyettir”. Bunun üç bileşeni vardır; sosyal çıktılar, Pazar ve
sosyal davranış, gönüllülük esasına göre davranışlar.
Kurumsal sosyal sorumluluk, işletmelerin uzun dönemli
stratejilerinden olmakla beraber literatürde bunun bileşenlerinin içeriği
üzerine çalışmalar yoğunluktadır.
1979 yılında Carrol tarafından geliştirilen “kurumsal sosyal
sorumluluk piramidi” oldukça geniş bir kullanım alanı bulmuştur. Carroll’a göre
toplumun işletmelerden üç beklentisi vardır; karlı olmak (ekonomik), kanunlara
uymak (hukuki) ve iyi bir vatandaş olmak (filantropik).
Brunk ve diğerleri 2010 yılında 600 işletme üzerinde
yaptıkları çalışmada kurumsal sosyal sorumluluk kavramını 6 ana başlık altında
toplamışlardır. Bunlar; cemiyet desteği, çeşitlilik, işgören desteği, çevre,
dış operasyonlar ve ürünlerdir. Uygulanan stratejilerde bu altı kavramın
ağırlıkları endüstriden endüstriye değişiklik göstermektedir.
Perakende sektöründe bu bileşenler; cemiyet desteği (bağış
kampanyaları vb), çeşitlendirilmiş programlar, işgörenle ilişkiler (insani
çalışma saatleri, çocuk işçi çalıştırmama vb), çevresel programlar (iklim
değişiklikleri vb), ahlaki üretim/tüketim (sürdürülebilir tarım vb), ürün
kalitesi, fiyatlama, hizmetler ve sunulan ürünlerin kombinasyonu olarak ele
alınmaktadır.
Günümüzde kurumsal sosyal sorumluluk çalışmaları
perakendicleri için önemli bir uzun dönem stratejisidir. Bu sebeple
perakendeciler toplumun iyi bir vatandaşı olduklarını ispatlayabilmek adına bu
konular için daha fazla mesai ve para harcamaktadırlar.
Diğer taraftan bu o kadar da kolay değildir. Çünkü
perakendeciler toplum ve üreticiler arasında bir köprü konumunda olduğundan;
tüketicilerin perakendeci ile ilgili algısı perakendecinin üreticiler ile olan
ilişkisinden de etkilenebilmektedir.
Yapılan çalışmalarda kurumsal sosyal sorumluluk
çalışmalarının işletmelerin piyasa değerine ve karlılıklarına olan etkilerine
dair sonuçlar elde edilmiştir. Fakat işin diğer tarafında uygulamanın tüketici
boyutu ile ilgili olarak, tüketici her ne kadar anahtar rol oynasa da bununla
ilgili fazla sayıda çalışma yoktur.
Folkes ve Kamins’e göre, kurumsal sosyal sorumluluk
çalışmaları sonucunda tüketiciler işletmeye karşı pozitif tutum ve satın alma
eğilimi ile ödüllendirmede bulunurlar. Bu sebeple alışveriş davranışlarında
kurumsal sosyal sorumluluğun önemli bir yeri vardır. Ayrıca kurumsal sosyal
sorumluluk çalışmaları, kulaktan kulağa yayılma özelliğine de sahiptir. Diğer
taraftan uygulamanın müşteri sadakati üzerindeki etkisi de pozitiftir.
Tüketicilerin kurumsal sosyal sorumluluk çalışmaları ile
ilgili beklentileri, kişisel ahlaki değerlerine göre farklılık göstermektedir.
Yapılan araştırmalar göstermektedir ki; kurumsal sosyal
sorumluluk ile ilgili olarak algılanan motivaston, yönelim ve güvenilirlik konularının
tüketicinin satın alma davranışı üzerinde etkisi vardır. Diğer taraftan yapılan
kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarının tüketici tarafından algılanmasında
pazarlama karması elemanlarının (fiyat, ürün, mekan, tutundurma) da etkisi
vardır.
HİPOTEZ GELİŞTİRME
Kavramsal modeli geliştirirken tabloda gösterildiği üzere ağ
teorisi üzerinden tüketicinin zihninde bilginin nasıl depolandığı ve bunun
kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarında algılanan perakendeci görüntüsüne ve
tüketici davranışlarına etkisi üzerinde durulmuştur. Bunların birbrileri
arasındaki ilişkileri, tüketicilerin markayı konumlandırdıkları yer ile
doğrudan ilişkilidir.
Mağaza algısı literatürüne göre tüketicilerin perakende
mağaza algısı bir mağaza görüntüsü/imgesi içermektedir. Tüketiciler, mağazaları
değerlendirirken kendi ihtiyaç karmalarının ne kadar karşılandığını dikkate
alırlar.
Tüketici algısını, sadakatini ve satın alma davranışını en olumlu yönde
etkileyen konular şu şekildedir; algılanan ürün kalitesi, fiyat, ürün seçimi,
kolaylık, hizmet kalitesi, satış çalışanlarının dostça tutumu, mağaza atmosferi
ve hızlı ödeme kolaylığı olarak tespit edilmiştir.
Bunlara istinaden Hipotez-1: Perakendecinin farklı
özelliklerinin olumlu değerlendiriliyor olması tüketicinin perakendeciye olan
sadakatini ve satın alma davranışını olumlu yönde etkilemektedir.
Perakendeci algısında tüketiciler için her ne kadar mağaza
imajı ve özellikleri tüketiciler için önemli ise de fonksiyonel olmayan bir
takım değişkenler de tüketici algısını etkileyebilmektedir. Bunlardan birisi de
perakendecinin sosyal performansıdır. Eğer işletmeler, kurumsal sosyal
sorumluluk çalışmaları ile tüketicilerin ahlaki ve vicdani değerlerine
seslenebiliyorlarsa bu durum tüketiciler üzerinde pozitif yönlü etki yapar. Bu
sebeple tüketiciler kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarını ödüllendirme
eğilimindedirler.
Bunlara istinaden Hipotez-2: Perakendecinin uyguladığı
kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarının 6 boyutunun müşteri sadakati ve satın
alma davranışı üzerinde pozitif etkisi vardır.
Makaleye göre perakendeciler kurumsal sosyal sorumluluk
projeleri yürütmekte çok da gönüllü değildirler. Onları bu uygulamaya iten
tüketicilerin beklentileridir. Bu sebeple tüketicilerin tutumlarının,
perakendecilerin kurumsal sosyal sorumluluk çalışmaları üzerinde doğrudan
etkisi vardır. Dolayısı ile yapılan sosyal sorumluluk çalışmalarının ikna edici
olmaları gerekmektedir.
Bunlara istinaden Hipotez-3: Perakendecilerin uyguladığı
kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarının güvenilirliğinin müşteri sadakati ve
satın alma davranışı üzerinde pozitif etkisi vardır.
Hipotez-4: Tüketici tarafından algılanan kurumsal sosyal
sorumluluk çalışmasının güvenilirliği ile perakendeci arasındaki ilişkinin
müşteri sadakati ve satın alma davranışı üzerinde pozitif etkisi vardır.
Geçmiş araştırmalar göstermektedir ki tüketicinin alışveriş
davranışını açıklamaya çalışan motivasyonel etkenlerde sadakat ve perakendeci
seçimi önemli rol oynamaktadır. Tüketiciler motivasyon derecelerine göre
perakendecilere spesifik bir değer biçmektedirler. Seçim yaparken de aldıkları
üründen en fazla fayda elde edecekleri veya en az zarar görecekleri tedarikçiyi
seçmektedirler. Dolayısı ile tüketici kurumsal sosyal sorumluluk oryantasyonu;
spesifik bir motivasyonel gücün ve fonksiyonel motivasyonun bir bileşkesidir.
Bunlara istinaden Hipotez-5: Müşteri kurumsal sosyal
sorumluluk oryantasyonunun müşteri sadakati ve satın alma davranışı üzerinde
pozitif etkisi vardır.
Bunlara ek olarak önceki çalışmalar göstermektedir ki,
tüketicilerin perakendeci seçimlerinde kurumsal sosyal sorumluluk
oryantasyonunun önemli bir etkisi vardır. Başka bir ifade ile tüketiciler
kişilikleri ile kurumların sanal kişiliklerini mukayese etmekte ve kendi
kişilikleri ile örtüştürmeye çalışmaktadırlar.
Bunlara istinaden Hipotez-6: Tüketici kurumsal sosyal
sorumluluk oryantasyonunun perakendeci ile ve algılanan kurumsal sosyal
sorumluluk uygulamaları ile müşteri sadakati ve satın alma davranışı üzerinde
pozitif yönlü ilişkilidir.
METODOLOJİ, TESTLER ve SONUÇLAR
- Almanya’da 15 farklı sektörden 15 perakendeci seçilmiştir.
- Cevaplayıcılar seçilen perakendeciler hakkında bilgi sahibidirler.
- Farklı veri toplama yöntemleri kullanılmış olup cevaplayıcılar ile sistematik hataya sebep olmamak için yüz yüze gelinmemiştir.
- Veri toplanırken yaya yollarından geçenlerden, telefon görüşmelerinden, çevrimiçi anket uygulamalarından faydalanılmıştır.
- Elde edilen veriler yapısal eşitlik modeli ile test edilmiştir.
- H1 hipotezi reddedilememiştir. Dolayısı ile perakendecinin farklı özelliklerinin olumlu değerlendiriliyor olması tüketicinin perakendeciye olan sadakatini ve satın alma davranışını olumlu yönde etkilemektedir.
- H2 hipotezi reddedilememiştir. Dolayısı ile perakendecinin uyguladığı kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarının 6 boyutunun müşteri sadakati ve satın alma davranışı üzerinde pozitif etkisi vardır.
- H3 hipotezi reddedilememiştir. Dolayısı ile perakendecilerin uyguladığı kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarının güvenilirliğinin müşteri sadakati ve satın alma davranışı üzerinde pozitif etkisi vardır.
- H4 hipotezi reddedilememiştir. Dolayısı ile tüketici tarafından algılanan kurumsal sosyal sorumluluk çalışmasının güvenilirliği ile perakendeci arasındaki ilişkinin müşteri sadakati ve satın alma davranışı üzerinde pozitif etkisi vardır.
- H5 hipotezi kısmen reddedilememiştir. KSS oryantasyonunun tüketici sadakati ve satın alma davranışı üzerinde zayıf bir etkisi vardır. Etki göz ardı edilebilir.
- H6 hipotezi kısmen reddedilememiştir. Tüketici kurumsal sosyal sorumluluk oryantasyonunun, perakendeci ile ve algılanan kurumsal sosyal sorumluluk uygulamaları ile p müşteri sadakati arasında pozitif yönlü ve satın alma davranışı üzerinde ise oldukça düşük bir etkiye sahip olduğu görülmektedir.
TARTIŞMA
Genel itibari ile sonuçlar ele alındığında, KSS çalışmaları
satın alma davranışı üzerinde; tutum ve sadakat üzerinde olduğu kadar etkili
değildir.
Bulgular, tüketicilerin KSS çalışmalarına karşı olumlu tutum
geliştirdiğini belirten önceki çalışmaları Alman perakendeciliği özelinde de
doğrulamıştır.
Algılanan perakendeci özellikleri algılanan KSS
uygulamalarına göre daha baskındır.
Bir diğer bulgu, tüketicilerin perakendeciler tarafından
uygulanan KSS çalışmaların her zaman farkında olmadığı veya uygulamayı tam
manası ile anlayamadıklarıdır. Bu durum perakendecilerin pazarlama iletişimi
unsurlarını kullanabilme kabiliyetlerinden bağımsızdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder